5. sınıf peygamberimizin hayatı ders kitabı cevapları meb yayınları

5. sınıf peygamberimizin hayatı ders kitabı cevapları meb yayınları



 cevaplar






Kan Grupları ve Kan Alışverişi


Gün içerisinde bazen radyodan kan arandığına
ilişkin çağrı yapıldığını işitirsiniz: “Acil bir hasta için A Rh- (negatif)
kana ihtiyaç vardır. Kan vermek isteyenlerin...” Bu çağrının nedeni trafik
kazası sonucu yaralanan ağır kanamalı bir hasta olabilir. Kan kaybı kişinin
yaşamsal fonksiyonlarını etkileyeceği için kaybedilen kanın tekrar geri
sağlanması hastaya yalnızca kendi kan grubundan kan verilmesiyle mümkün olur.


Kan grubu ne demektir ve kaç çeşittir? Kan
doku, tüm insanlarda aynı görevi yerine getirmekle birlikte kan hücrelerinin
tümü aynı özellikleri taşımaz. Alyuvar hücrelerinde bulu­nan bazı özel protein
ve karbonhidrat yapısındaki maddeler insanlarda farklı kan gruplarını
oluşturur.


Kan grupları ilk kez 1901 yılında AvusturyalI
Dr. Kari Landsteiner (Kari Lendştaynır) ta­rafından tanımlanmıştır. Bu
tanımlamaya göre insanlarda görülen kan grupları A, B, O ve AB olmak üzere dört
çeşittir. Bu grupların yanında insanların % 85’inin kanında bulunan ve kısaca
Rh olarak adlandırılan bir faktör de önemlidir.
















Alyuvarlarında Rh faktörü bulunan kişiler Rh + (pozitif), alyuvarlarında Rh
faktörü bulun­mayan kişiler Rh - (negatif) kan grubuna sahiptir. Bu durumda kan
grupları belirlenirken Rh faktörü de dikkate alındığında insanlarda sekiz
farklı kan grubu görülür.





Kan
alışverişlerinde, kanı veren kişi verici, kan nakledilen kişi alıcı konum­dadır.
Alıcı ile verici kişilerin kan grup­ları aynı olmalıdır. Örneğin AB Rh+ kan
grubuna sahip bir kişiye kendi grubun­dan yani AB Rh+ kan verilmelidir. Bu
kişiye farklı gruptan kan verilmesi durumunda alyuvar hücreleri birbirine
yapışarak çökelir ve damarları tıkayarak ölüme neden olur.




Kan Bağışı Neden Önemli?


















Günümüzde kan doku, yapay olarak üretilememektedir. Lösemi, hemofili, talasemi
gibi hastalıkların tedavisinde ya da ağır kanamalarda kan ve kan ürünlerine
(yalnızca alyuvar, plazma ya da kan pulcukları) ihtiyaç duyulur. Bu ih­tiyacın
karşılanması ancak gönüllü bağışçılar saye­sinde olur.


Kan bağışında bulunmak toplumu oluşturan bi­reyler
arasında yardımlaşma, paylaşma, birlikte mutlu olma gibi insani duyguların
pekişmesine katkı­da bulunur. Bu yönüyle kan bağışı hem bireyler hem toplum
açısından birleştirici ve dayanışmayı artırıcı bir eylemdir.











Ülkemizde, kan ve kan ürünleriyle ilgili
hizmetler Sağlık Bakanlığı tarafından yürütülür. Yasal düzen­lemelere göre kan
bağışçısı olacak kişinin 18-65 yaşları arasında, 50 kg’ın üzerinde ve sağlıklı
olma­sı gerekir. Kan bağışı öncesinde yapılacak sağlık muayenesi sonucu kişinin
kan vermeye uygun olup olmadığı tespit edilir.


DKC Bir cevap motorudur... Sağ üstteki "Eksik sayfa bildir"butonuna tıklayarak istediğiniz sayfaları bize bildirebilirsiniz.
Paylaş:

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

📌 EKSİK SAYFA BİLDİR...